Geçtiğimiz iki yıl, sektörler arasında dijital büyümeyi hızlandırdı ve hayatımızın her alanında belirgin değişiklikler gördük. Tele sağlık randevuları ve uzaktan öğrenme gibi bir zamanlar nadir görülen hizmetler ve uygulamalar artık sıradan hale geldi. Aynı zamanda, yapay zeka (AI) benimsenmesi de artıyor.
Tüm bu değişiklikler ağların karmaşıklığını artırıyor ve daha gerçek zamanlı bilişim ve karar alma talebine yol açıyor. Artırılmış gerçeklik ve 5G gibi gelişmeler sadece dijital talebi artırıyor.
Peki, bu dijital büyümenin veri merkezleriyle ne ilgisi var? Artan bilişim, kritik sistemlerin soğutulması için kaçınılmaz olarak altyapı değişiklikleri gerektirecek daha yüksek yoğunluklara yol açar.
Kabin yoğunlukları arttığında ve hava soğutma sistemleri bunu karşılamadığında, sıvı soğutma en iyi seçenek olabilir. Sıvı soğutma, yüksek yoğunluklu kabinlerin verimli ve uygun maliyetli bir şekilde soğutulmasını desteklemek için su veya diğer sıvıların daha yüksek ısı transfer özelliklerini kullanarak, talebi karşılamaya yardımcı olmak için halihazırda pazarda bulunan çeşitli ürünlerle birlikte son yıllarda ilerleme kaydetti.
Kuruluşunuz yüksek performanslı bilişimle ilgili altyapınızı desteklemeye yardımcı olmak için bir sıvı soğutma sistemine geçmeyi düşünüyorsa, göz önünde bulundurmanız gereken altı fayda şunlardır:
• Verimlilik: Her şey bilime bağlı. Sıvı soğutma üzerine detaylı raporumuzdan bir alıntı: “Sıvının havaya kıyasla daha yüksek ısı transfer özellikleri, havayı veri merkezi ve sunucular arasında taşımak için gereken fanların ortadan kaldırılmasıyla birlikte, sıvı soğutmalı veri merkezlerinde önemli enerji tasarrufu sağlayabilir. Sıvı soğutma için gereken pompalar aynı soğutmayı sağlamak için gereken fanlara göre daha az güç tüketir.”
• Güvenilirlik: Bazı son derece yüksek yoğunluklu kabinler için hava soğutma bir seçenek değildir. Bu senaryolarda hava soğutma güvenilirliği sağlayamadığında, sıvı soğutma bunu sağlayabilir. Daldırmalı soğutma dahil olmak üzere çeşitli sıvı soğutma türleri, veri merkezinizin ihtiyaçlarına bağlı olarak ısıyı etkili ve güvenilir bir şekilde ortadan kaldırabilir.
• Artırılmış Performans: İşlemci kasası sıcaklıkları, hava soğutmada olması muhtemel olduğu gibi maksimum güvenli çalışma sıcaklığına yaklaştıkça, termal sızıntıyı önlemek için işlemci performansı azaltılır. Sıvı soğutma aynı zamanda sistemlerin aşırı ısınma olmadan sürekli olarak çalışmasını sağlar.
• Sürdürülebilirlik: Sıvı soğutma, güç kullanım verimliliğini (PUE) 1,0’a kadar düşürürken, veri merkezi enerji tüketimini azaltma fırsatları yaratır. Ayrıca bina ısıtma sistemlerine olan talebi azaltmak için yakalanan ısıyı yeniden kullanmak amacıyla daha etkili bir yaklaşım sağlar. Sıvıdan sıvıya ısı transferi, 140 Fahrenhayt’tan (60 Santigrat derece) daha yüksek geri dönüş suyu sıcaklıkları ile hava bazlı sistemlerde mümkün olandan daha verimlidir.
• Mevcut Alanı En Üst Düzeye Çıkarın: Alanın önemli olduğu ve yeni bir yapının maliyetli olacağı durumlarda sıvı soğutmanın sağladığı yoğunluk, mevcut veri merkezi alanınızı daha iyi kullanmanıza olanak sağlayabilir. Sıvı soğutma, fiziksel alanın daha sınırlı olduğu edge için de ideal olabilir.
• Daha Düşük Toplam Sahip Olma Maliyeti (TCO): TCO’yu etkileyebilen bir dizi faktör olsa da, hava soğutmalı veri merkezlerinin hibrit (hava ve sıvı soğutmalı veri merkezleri) bir model ile karşılaştırıldığı ASHRAE analizinde, “sıvı soğutma, daha yüksek yoğunluk, serbest soğutmanın daha fazla kullanımı, daha iyi performans ve watt başına daha iyi performans sayesinde daha yüksek TCO olasılığı yarattığı” ortaya kondu.
Artan kabin yoğunlukları sorunuyla karşı karşıyaysanız, enerji ve sürdürülebilirlik hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olması için sıvı soğutmayı kullanmayı düşünmenin zamanı gelmiş olabilir. Daha fazla bilgi için Veri Merkezi Sıvı Soğutma Seçeneklerini ve Altyapı Gereksinimlerini Anlama başlıklı detaylı raporumuzu okuyun.
Veri merkezleri için halihazırda bir su soğutma sistemi veya sıvı soğutma kullanıyor musunuz? Kullanmıyorsanız, kuruluşunuz nasıl fayda sağlayabilir?
Sıvı soğutma ile ilgili DCD webcast’imiz için 6 Mayıs’ta bizi takip edin.
