“Yüksek Sesle İnovasyon” adlı bu blog serisinde, Vertiv’in inovasyon kültürünü merak uyandıran, yeni ve heyecan verici fikirleri ortaya çıkaran ve bir şirketin inovasyon kaslarını güçlendiren beş davranış merceği aracılığıyla ele alıyorum. Bu davranışların tanımı, inovasyon konusunda en sevdiğim kitaplardan birinde şu şekilde yapılıyor: “Yemek, Uyku, İnovasyon: Yaratıcılık Nasıl Kuruluşunuz İçinde Günlük Bir Alışkanlık Haline Getirilir?” Bu gönderide, şirketlerin müşterilerinin özel ihtiyaçlarına odaklanarak inovasyonu nasıl teşvik ettiklerine bakacağız.
Hepimiz marketteki “TV’de Görüldüğü Gibi” koridorunu geçtik ve hepsinin “Bu sizin başınıza geldi mi?” sorusuna çare olduğunu iddia eden çok çeşitli garip görünümlü araç ve gereçleri fark ettik. Bu karışıklıklardan bazılarını eğlenceli bulsam da, bu ürünlerin genellikle kutulara yığılmasının ve indirim etiketleriyle etiketlenmesinin bir nedeni var. Ya mevcut olmayan ya da en azından hedef kitleye anlamlı bir şekilde hitap edemeyen sorunları çözdüklerini iddia ediyorlar.
Bu örneği, sektörden bağımsız olarak ürün tasarımında evrensel bir gerçek olduğuna inandığım bir şeyi göstermek için veriyorum: Buluş, inovasyona eşit değildir. Bir ürün, çözüm veya servisin inovatif olması için müşteri değeri olmalıdır. Şirketiniz şu anda ve gelecekte müşterilerinizin karşılaştığı sorunları çözme tutkusuna sahip değilse, bu alanda yenilik yapamayacaksınız.
Müşteri sorunlarını çözen teknolojilerin en sevdiğim örnekleri arasında popüler sürüş paylaşımı ve tatil kiralama şirketleri tarafından kullanılan teknoloji yığınları yer alıyor. Bu şirketlerin, önceki uygulamalar ve güvenlik araçları gibi geçmişteki inovasyonların omuzları üzerine inşa ederek ilerlemelerini hep takdir etmişimdir. Ezberleri bozan bu şirketlerin birçoğu, neredeyse tamamen açık kaynaklı yazılım üzerinde çalışan bir teknoloji yığını da kullanıyor. Açık kaynaklı yığınlar, müşteri çözümleri oluşturmak için birlikte çalışan bağımsız araç gruplarıdır.
Bu teknoloji yığınları, şirketlere yaygın iş sorunlarını çözmek için çeviklik, esneklik ve hız sağlar ve kuruluşların lisanslama veya özel engelleri aşmak zorunda kalmadan kabiliyetleri ölçeklendirmesine ve genişletmesine olanak tanır. Vertiv’in inovasyon ofisinin lideri olarak, bu yaklaşımdan çok fazla ilham alıyorum ve yalnızca önceki inovasyonlarımızı geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda müşteri ikilemlerini gidermek için işletmenin çeşitli bölümlerinin birlikte çalışmasını sağlamak için yeni yollar bulmaktan büyük fayda sağlayabileceğimizi düşünüyorum.
Günümüzün Sorunları için Müşteri Odaklı Yenilikçi Düşünce Yapısına Sahip Olma
Veri merkezi sektörü, uzaktan çalışmadan otomatik tedarik zincirlerine kadar her şeyi desteklemek için benzeri görülmemiş bir büyüme döneminden geçiyor ve şu anda yaklaşık 4,1 gigawatt yeni veri merkezi kapasitesi yapım aşamasında. Bu büyümenin çevre üzerindeki etkilerini yavaşlatmak için günümüzde müşteriler verimlilik ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunan çözümlere daha fazla önem veriyor.
Müşteriler göz önünde bulundurularak tasarlanmış bir çözüme örnek olarak, eski bir modele kıyasla enerji verimliliğini %5’e varan oranda artırabilen ve enerji kayıplarını %75’e varan oranda azaltabilen Dinamik Online Modlu Vertiv Liebert® EXL S1 verilebilir. Vertiv’in kesintisiz güç kaynağı (KGK) ünitelerinden bazıları ENERGY STAR® onaylıdır ve susuz soğutma sistemlerimiz, 2013 yılında pazara sürüldüğünden bu yana dünya çapında yılda milyarlarca galon su tasarrufu sağlamıştır. Örneğin Liebert® DSE Serbest Soğutma Ekonomizasyon Sistemi, önceki modellere kıyasla yılda birim başına 4,0 milyon galona kadar su tasarrufu sağlar.
Yarın ve Ötesinde İnovatif Düşünce Yapısına Sahip Olmak
Yakında, veri merkezlerinde kullanılan çiplerin enerji tüketiminde sıvı soğutmanın kullanılmasının kaçınılmaz bir sonuç olacağı bir noktaya ulaşacağını biliyoruz.
Bu, veri merkezindeki kabinlerin bir tür tesisat sistemine ihtiyaç duyacağı anlamına gelir. Önümüzdeki yıllarda, yakındaki Edge bilişim uygulamalarının ve 5G, 6G ve ötesi dahil olmak üzere daha küçük iletişim noktalarının büyümesi insansız sıvı soğutmalı sistemler gerektirecektir. Müşterilerin elektronik ürünlerde ve tesisatta tasarım uzmanlarına ihtiyacı olacak. Her gün çalışan binlerce sunucuyla, her zaman sızıntı riski olacaktır. İşimiz, bu sızıntıları nasıl ele almak istediğimizi düşünmek ve bu ekipmanları başarılı bir şekilde kurmak için gerekli olacak O halkaları, kesme valflerini ve diğer ekipman parçalarını değerlendirmektir.
Bunu yalnızca gelecekteki uygulamaların gerektireceği için değil, aynı zamanda kuruluşların bu yeni teknolojiyi benimsemekten elde ettiği verimlilik avantajları nedeniyle de yapıyoruz. Günümüzde, bir veri merkezindeki elektriğin yaklaşık %40’ı soğutmaya ayrılmaktadır. Havaya kıyasla sıvının daha yüksek ısı transfer özellikleri, fanların havayı veri merkezinde hareket ettirmesine gerek kalmadan, bu oranı önemli ölçüde azaltabilir ve kuruluşların verimlilik hedeflerine katkıda bulunabilir.
Bu müşteri ihtiyaçlarının iki, beş veya 10 yıl sonra ortaya çıkıp çıkmayacağı belirsizdir. Ancak, teknoloji gözlemcileri ve paydaşlarıyla bu görüşmeleri yapabilmek ve bu ihtiyaç ve sorunları gerçekleşmeden önce öngörebilmek, müşterilerimize yenilikçi çözümler sunma becerimizde önemli bir fark yaratıyor.
Bir sonraki blog gönderisinde, Vertiv’in İnovasyon Zirvesi’ne ev sahipliği yapma deneyimimi özetleyeceğim ve şirket içindeki diğer liderlerden inovasyonla ilgili bazı içgörüleri paylaşacağım. İnovasyon konusunda herhangi bir düşünceniz veya yorumunuz varsa, lütfen iletişime geçin. Fikirlerinizi duymak isterim.
